Resimde bir kalem ve kağıt var. Şiir yazmak geldi içimden.

Şiir Yazmak Geldi İçimden.

Arkadaşlar bugün içimden şiir yazmak geldi. Geçmişte birisine karşı beslediğim sempati, hoşlantı. Yıllar geçmiş sanki ama ben kağıda dökmüşüm hissettiklerimi. Paylaşmaya karar verdim. Ben cesaret edip şiirlerimi ona gösteremedim, okuyamadım. Belki siz sevdiğinize okursun. Geç kalmayın benim gibi.

“günlüğümden notlar”

Çünkü zamanı yönetemiyoruz hiçbirimiz. Güzel olan şeyleri elinizden kayıp gitmesini izlemeyin. Sonu hüsran, pişmanlık.. Bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti koskoca mazi. Ne yaşabildim ne de tadına bakabildim. Sevmek bana göre kasırgalara, fırtınalara karşı birlikte göğüs germek. Sevmek, ama nasıl sevmek? Elini tutup, yüzüne gülümsemek yeter mi sizce sevmek için? Öpücüklerle gösterebilir misin sevgini? Ya da pahalı hediyelerle? Sevgi sözcüklerine boğmak yeter mi karşındakine anlatmak için? Yoksa illede beraber zaman mı geçirmek gerekir? Sevmek yürekte başlar bence, anlık sıradan bir sıcaklık değildir o, alev alev yanar, gözlerinden okunur hiç durmadan. Sınavdan sınava sürmen gerekir sevgini, gerçek olup olmadığını anlamak için. her seferinde daha zorlu, her seferinde daha acımasız davranırsın ona. Gözyaşların ile beslenir, benliğin ile aydınlanır sevgi , etin kemiğindir o, en ufak parçana kadar işler her tarafına… Bir balerin kadar zarif, yine de çelik kadar güçlüdür, en ufak bir hayal kırıklığına dayanamazken, dünyaları yıktıracak gücü verir sana, sevmek aynı zamanda acı çekmek demektir, mutlulukların içinde. “… kendimizde beslediğimiz, kendimizde büyüttüğümüz, kendimizde saklı duran bir şeydir sevmek. O hep bizdedir, bizledir, usul usul biriktiririz onu, içimizde yığılı durur. Ve günün birinde ansızın karşımıza biri çıktığında sanırız ki içimizden boşalıveren bütün bu duyguları o taşımıştır bize. Sevmek, kendi kendimizi büyülemektir; kendi kendimize yaptığımız bir büyü… “

Sen gamzemdeki iki çukur.

Ay ışığında suya vurursun.

Bedenim ruhuna teslim olmuş.

Pan zehiri olmayan zehirsin.

Yakarsın içimi, küle çevirirsin bedenimi.

Alıp gidemem seni uzaklara.

Ya kaçarsın ya da sırtımdan hançerlersin.

Gözlerinin derinliğinde boğulsam.

Zamanı senin için burkabilsem.

Bir şansım olsa.

İlkim sen olurdun.

Şiir 2

Buram buram kokan lavanta misali.

Açılıyorum okyanuslara, sana..

Bir ben, bir sen varsın olmasın.

Cennet, cehennem..

Yeteriz belki dünyaya..

Kayıp olalım senin güzelliğinde.

Hiç yaşanmamış olsun birlikteliğimiz.

Diğer yazılarımı okumayı ihmal etmeyin.

Yazar Hakkında
Toplam 268 yazı
Üzgün Kiraz
Üzgün Kiraz
Yorumlar (8 yorum)
Mutluluk Bulutu
Mutluluk Bulutu Yanıtla
- 1:05 am

🍒😍

    Üzgün Kiraz
    Üzgün Kiraz Yanıtla
    - 11:43 am

    🍒🐬🌀

Işıl
Işıl Yanıtla
- 2:47 am

İki cümleyle uzun bir öyküyü anlatır şiir.Şiirsiz olmaz yine yaz hep yaz yazalım:) Keşke bu şiirlerin muhattabı da okuyabilseydi diye düşündüm okurken üzüldüm okuyamamış olmasına,ve her zaman şiir yazılan olmak nasıl bir şeydir diye düşünürüm,belki bin tane şiirim vardır ancak bana hiç yazılmadı bildiğim kadarıyla 🙂

    Üzgün Kiraz
    Üzgün Kiraz Yanıtla
    - 11:43 am

    Teşekkürler, aslında çok istedim okumasını ama cesaret edemedim. Sonra birşey anladım. Zamanı geri çeviremiyorum..

Muhammed
Muhammed Yanıtla
- 10:44 am

Ya çok güzel şiirler. Anısı güzel olmamış maalesef… Duygularınızın hiçbir zaman körelmemesi dileğiyle…

    Üzgün Kiraz
    Üzgün Kiraz Yanıtla
    - 11:41 am

    Teşekkürler. Şans eseri şiir defterimi buldum. İçinden rastgele seçtiğim iki şiiri ve anısını paylaşmak iyi hissetirdi.

Recep Altun
Recep Altun Yanıtla
- 11:14 pm

Merhabalar.
2. Şiirdeki “buhram buhram” ikileme belirtecini yanlış yazmışsınız, zannedersem bu belirteç ” buram buram” şeklinde olmalıydı.
Şiirinizi tevile tekrar geleceğim.
Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.

    Üzgün Kiraz
    Üzgün Kiraz Yanıtla
    - 3:39 pm

    Teşekkür ederim yanlışımı düzeltiniz için.. Mutlaka tekrar uğrayın..🤗

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

×

Bir Şeyler Ara