Kamp Yapmak Üzerine
(No Ratings Yet)
Loading...Merhaba saygıdeğer okuyucularım sizlere bugün kamp yapmak üzerine ile ilgili bir yazı bırakacağım keyifli okumalar.
Instagram keşfetimize kamp fotoğrafları düştükçe sık sık, “Yaa şu şekildeki bir tatile ihtiyacım var…” deriz. Çünkü kamp kurmak, ancak yazın sahile ya da bir hafta sonu yaylaya kurulan çadırdan ibaret değildir. Kimisi beş yıldızlı otelde her şey ayağına gelsin isterken kimisi de doğayla iç içe her işini kendi görmek… Sen de “Ben kampçıyım yaa!” diyorsan, daha önce asla kamp deneyimi yaşamadıysan ve arkadaşlarınla bir kamp heyecanı yaşamak istiyorsan bu içeriğimiz tam sana göre! insanların kendilerini doğaya verme eylemidir aslına bakarsak kamp yapmak. Çadır, uyku tulumu, kamp ateşi, yıldızlar, cırcır böcekleri, sivrisinekler, yerine göre ayakkabıların içerisine giren akrepler, çevreyi koruma aktiviteleri (doğal çöpleri gömmek, doğal olmayanları paketleyip yanınızda taşımak benzer biçimde) doğayla baş başa kalmak, monoton şehir hayatından kısa bir sure de olsa ayrılmaktır. güneşin doğusuyla kaybolan yıldızlar, günün ilk saatlerinin serinliği, ateş üzerinde demlenmiş bir fincan çay, cam reçinesi, mantar, küf kokusu, kuş cıvıltıları sonrasında çadırın fermuarının açılma sesi gelmis geçmiş en güzel tatil yapma seklidir. dört duvardan kurtulduğunuzu hissettiren bir tatil keyfidir. Günlük yaşamın karmaşasından uzak, huzurlu, organik güzelliklerin tadına varabileceğiniz aktivitedir. Bilhassa kent hayatından muzdaripseniz, yanınızda kafa dengi bir dost grubunuz veya sevdi’ciğiniz varsa, dünyanın en güzel aktivitelerinden biridir. Özellikle denize yakın, yeşillikleri olan yerdeyse; yaz-sonbahar aylarına doğru tadından yenmez. Kamp alanına gidip, çadır kurma işi bile insanın bünyesinde ayrı bir coşku yaratır. Kurulum bittikten sonrasında, açılan biralar ile denizle kucaklaşmak apayrı bir duygu. Kamp demek güçlük demektir arkadaşlar. Dışardan görüldüğü benzer biçimde doğa, hayvanlar, çiçekler böcekler ateş başlangıcında gitar bu işin güzel yanları. fena tarafları da var fakat bundan bahsetmeyeceğim. “özgürlüğe, kitaplara, çiçeklere, güneşe ve aya sahip olan kimse üzgün olabilir mi?” kamp özgürlüktür. İstediğin zaman “aman sıkıldım buradan” deyip on beş dakikada toparlanıp yeni yer aramaya çıkabilmektir. Genel olarak son zamanlarda benim ve çevremdeki arkadaşlarımın da yaşamış olduğu durumdur. Günlük hayattaki stresten, şehirdeki gürültüden, gereksiz yere yorulmaktan sıkılmış durumdayız. Kamp iyidir ve sevdiğiniz insanlarla beraber yapıyorsanız bence daha iyidir. Gezmeyi, görmeyi seven bir insan için dört mevsimin olmazsa olmaz aktivitelerinden biridir. Kamp yapılacaksa mutlaka gitar çalabilen bir arkadaşı da almak gerekir. Bir halı saha maçındaki kaleci kadar mühim kişidir. Onsuz olmaz. İki gece bile olsa yapması ihtiyaç duyulan kendini doğaya teslim etme olayı. Bilinmesi gereken en mühim mesele, dönüş yolunda içini sıkan, göğsüne öküz gibi oturan o şehre dönüş hissinden kaçamıyorsun. Yaz tatili denildiğinde de genel olarak deniz, kum, güneş akla geliyor. Ancak son yıllarda klasik yaz tatili fikirleri yerini alternatif tatillere bırakmış durumda. Yani, artık yaz mevsiminin sıkıcı sıcaklığı ile başa çıkmak için yemyeşil bir doğada kuş sesleri içinde masmavi gökyüzünün tadını çıkarmak da popüler bir çözüm olarak düşünülüyor. Tatil için bir otel rezervasyonu yapmak yerine kamp yeri araştıranların sayısı küçümsenmeyecek kadar fazla. Diğer yazılarımı okumayı ihmal etmeyin.
Arada doğanın kollarına bırakmalı insan kendini.Ama yapamıyoruz malesef..
Doğa yaşam demektir. Huzur demektir. Maalesef ki yapamıyoruz.