Fantastik Roman Yazmak

Uzun süredir bloğumla fazla ilgilenemiyorum farkındayım, nedeni ise yeni bir fantastik roman üzerinde çalıştığım için. Dedim ki kendime neden zihnimizi bloğumuzda dinlendirmiyoruz. Bir roman yazmak zahmetli ve kafa yorucu gerçekten, fantastik kurgu yazmak çok zor değil aslında, sadece, sınırsız hayâl dünyasına açılan bir kapı bulup içeri dalmanız gerekiyor. Çok zor değil derken biraz hafife almış olabilirim, hayata dair bir olayı aktarırken bile zorlandığımız zamanlar var ve işin içine asla göremeyeceğimiz bir evren yaratmak, bu evrende var olan kurguyu tasarlamak, ve şuan benim sıralamaya üşendiğim, sizin aklınıza gelen her türlü “şeyi de” gözlerinizin önünde canlandırmanız ve sonra da okuyucunun hayal gücüne güvenerek betimlemeniz ve bunu da çaktırmadan yapmanız gerekiyor. Fantastik hikâyeler sadece iki büyücü, tek boynuzlu at ve üç tane de ejderha ile tasarlanmıyor sonuçta. Kitap konusu olabilecek kadar detay gerektiren, yani okuyucuyu gerçekliğine inandırmanız gereken bir evren tasarlamaktan bahsediyorum. Konu önemli değil biliyorsunuz, zengin bir kız ile fakir bir oğlanın aşkı da olur, yüz yıllardır savaşan iki kabileye barış getirmeye çalışan bir adamın hikâyesi de. Önemli olan, buraya serpiştireceğiniz ve aslında insanların şimdiye kadar görmediği ama yıllardır kulaktan kulağa ve sonrasında da görsel olarak tanıştıkları o yaratıkların, sizin kurguladığınız hikâyeye ne kadar uyum sağladıklarıdır. Okuyucuyu o evrenin gerçeklik ekseninde dans etmeye çağırırken, yaşadığımız zamandan farklı bir zaman aralığı, başka bir gezegen ya da her ikisini birden vermeniz, bu da olmazsa paralel evren teorisi üzerinden yürüyüp aynı anda var olan ama birbirine geçişin olmadığı bir evrenler silsilesi yaratmanız gerekiyor. Tüm hikâye anlatıcıları için söyleyebileceğim bir genelleme var, kafasında dünyalar, hayatlar, evrenler kurgulayabilen insanlar, dışarıdan bakıldığında çok durağan, donuk ve soğuk görünebilirler, oysa iç dünyalarında yaşadıkları o fırtınalı eğlence anları inanılmazdır. Ve içimizdeki o eğlenceli “yaratık”, hikâye dinlemeyi seven birisiyle karşılaşınca dizginlenemez, o donuk, durağan, soğuk insan evladı gider, yerine, çenesi durmayan, daha ilk satırını yazmadığı ama kafasında sonunu bağlamış olduğu hikâyesini bir çırpıda anlatmaya başlayan heyecanlı bir çocuk gelir.

Yazar Hakkında
Toplam 273 yazı
Üzgün Kiraz
Üzgün Kiraz
Yorumlar (Yorum yapılmamış)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

×

Bir Şeyler Ara