O Lanet Olası Duygu
(No Ratings Yet)
Loading...Merhaba sad cherry okuyucuları bugün bahsetmek istediğim konu. Hepimizin sık sık karşılaştığı o lanet olası duygu, biliyorsun hangi duygudan bahsettiğimi şairlerin şiirlerinde karşımıza çıkan, yazarlarımızın bir romana sığdıramadıkları aşk. Nasıl bir duygu bu anlayabilmiş değilim, karmakarışık hatta dehşet verici bir şey. Yaa bir ses beni nasıl mutlu edebilir ya da bir gülümseyişi bütün günümü nasıl güzelleştirebilir aklım almıyor. Tavırlarıyla ve davranışlarınla nasıl dikkatimi dağıtabiliyor hayret verici. Gözlerimi onun ışığından bir türlü alamıyorum sanki hipnoz olmuşum gibi. Gecenin bir vakti sigaramı içerken aklıma neden o geliyor ki! Sanki tüm sokakları tutmuşta kaçacak yerim kalmamış gibi. Tam tükendim tam düştüm diyorum o elini uzatmış bir şekilde “ayağa kalk” dediğinde küllerimden tekrar doğuyorum. Birisi bana bu durumu açıklasın, romanlarda ya da filmlerde gördüğünüz alıntılarla değil ama. Çünkü onları bende biliyorum asıl bilmek istediğim şey bu neyin hakikati olduğu. Bu aralar aklımda sürekli birisi var, mücadele ediyorum onunla kalbime girmemesi için çabalıyorum. Aksi takdirde ne olacağı aşağı yukarı belli ya en derinlerde mezarlık olacak, ya da beni bir şarap kadehi gibi tuz buz edecek. Kalbimin kırılması asla istemem, o durum çok beter. Sıradan insanlardan değilim, ortalama insanlardanım, kesin benim kalbimi gemi kazanından yapmışlar. Gelen ateş atıyor, giden ateş atıyor, sürekli olarak yanıyor. Kimse gelipte o ateşi kim yaktı demiyor, neden yanıyor orası demiyor. Bu durum beni çok etkiliyor çünkü aşık olduğum zaman saçmalama seviyem 99. Geriye kalan 1’i ne yapacağımı bilmiyorum. Bu sefer yeni olan şu: Ne söyleyeceğimi uzunca bir süre boyunca bilmeyeceğim ve bu uzun süre işte şimdi başlıyor. Tek bildiğim, uzaktaki bir tür acı üstüme doğru geliyor, gelişini görüyorum.
