Resimde beyaz kapıdan kalpli balonlar geçiyor. Aşk nasıl bir duygu

Aşk Nasıl Bir Duygu

Eksik bir şey var hissediyorum iliklerime kadar. Işıksız bir şekilde karanlıkta boğuluyorum. Fırtına öncesi sessizlik var çatırdıyor ağaçların dalları hissediyorum. Kalabalığın içinde yalnız bir şekilde kayboluyorum. Mavi bana küskün siyah kucak açmış bana. Hâlâ hayallerimin bir ucunda kestane saçlı birisi var. Gülümsemesiyle, tavırlarıyla, sözleriyle aklımda.. Yeni bir gün var güneş doğayacak, yağmur yağayacak, toprak her düşen damlayla bir kez daha özgürlüğe ulaşacak. Aşkın geçmişten günümüze filozoflar, düşünürler, psikologlar, yazarlar, şairler kısacası hayatın her kesiminden insanlar tarafından birçok tanımı yapılmıştır. Hakkında birçok şarkı, türkü yazılmış birçok kitap basılmıştır. Aşkın bu kadar çok tanımlanmasının sebebi ne olabilir?

Aşk nasıl bir duygu

İnsanların hayatlarının çeşitlilik göstermesi ve aşkın da hayatlar çevresinde gelişmesi mi? Yoksa duygusal yapılarındaki ve karakterlerindeki farklılık mı? Platon’un aşk tanımı için “Şölen Diyalog”u diyebiliriz. Freud , “Aşk yoktur, libido vardır.” der. Âşık Veysel ise  “Seversin, kavuşamazsın aşk olur.” şeklinde açıklamış aşk kavramını. Bunlar aşkın bilinen örnekleri ve tanımları. Oysa çoğu insanın tanımlanmamış aşkları vardır hayatlarında. Sokağa fırlayacaksın… Sokaklar da dar gelecek… Tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi… Ne denizin mavisi açacak içini, ne pırıl pırıl gökyüzü… Kendini taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksin… Birileri sana bir şeyler anlatacak durmadan… “Önemli olan sağlık.” “Yaşamak güzel.” “Boş ver, her şey unutulur.” Sen hiçbirini duymayacaksın… Göz yaşlarından etrafı göremez hale geleceksin… Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksin… Hep ondan bahsetmek isteyeceksin… “Ölüme çare bulundu” ya da “Yarın kıyamet kopacakmış” deseler başını kaldırıp Ne dedin?” diye sormayacaksın… Yalnız kalmak isteyeceksin… Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak… İkisi de yetmeyecek… 

Aşk nedir sizce.

Dillere destan olan, asırlardır süregelen, canlıların varolduğu hemen hemen her yerde filizlenen, kimi zaman sevinç verip neşeyle dolduran kimi zaman hüzün veren ve can acıtan, uğruna şarkılar şiirler yazılan, filmler diziler çekilen, çoğumuzun hayatından geçmiş veya geçmekte olan; aşk. Ne kadar aşinayız değil mi bu kelimeye? Günde en az bir kez yolumuz kesişiyor elbet çünkü herkesin aşka dair, âşık olmaya dair, sevmeye, sevgiye ve sevilmeye dair bir fikri, daha da önemlisi hissi var. Bir anlatmaya başlasak kim bilir neler anlatırız her birimiz, bambaşka hayatlardan bambaşka aşk hikayeleri… Mesela.

Diğer yazılarımı okumayı ihmal etmeyin.

Yazar Hakkında
Toplam 270 yazı
Üzgün Kiraz
Üzgün Kiraz
Yorumlar (Yorum yapılmamış)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

×

Bir Şeyler Ara