Resimde eski bir televizyon var. Geçmiş hep eksik mi kalacak.

Geçmiş Hep Eksik mi? Kalacak

Geçmişin izleri hâlâ aklımda, verdiğim her karar karakterime yansıdı. Verdiğim her kararın bir bedeli vardı. Toprağım çöl oldu, ağaçlarım, havam, suyum kurudu. En başa dönmek için her şeyimi verirdim. Davranışlarını çok özledim. Gülüşü hâlâ kulaklarımda, insanlara yardım ederdi. Ben sadece kendim için yaşadım. Ama zamanla değiştim, onun gibi olmaya çalıştım. Birinin beni bu kadar değiştireceğini bilmiyordum. Şans eseri beni iyi bir insan yaptı. Ama onunla bir geleceğim olmayacaktı, onunla olmayacağını biliyordum. Çünkü savaşmadım.. Ondan sonra yollarımız ayrıldı. O devam etti, ben kendi kendime kaldım. Bazı şeyler olması gerektiği gibi görünüyor, sanırım bazı şeyler beni onun iyi niyetiyle, gülümsemesiyle ve insanlara yardım etmesiyle bıraktı. Ne kadar uğraşırsak uğraşalım, onu silip geleceğe taşıyamayız. Kendini kilitleyebileceğin bir hapishane. Bu çaresizlik, el bağlama.

Geçmişle hesap bir şekilde görülmezse, gelecek ile bugün arasında aşılmaz bir duvardır. Yaşananlar hep eksik. Hayat yarım… Ya da bazen kalabalık. Geçmiş, insanların zayıf yönleridir. Çünkü tüm yaralar ve gerçekler oradan geliyor. Geldiğiniz asıl orasıdır. Bazılarımızın hiç geçmişi olmadı. Yaşamayı seçiyoruz, bazılarımız hayatı sadece geçmişe saygıdan yaşıyoruz. Ama sonuçta bizi büyüten şey süreç.” Geçmişte ne büyük bir sorun! Onlarsız ikisi de bir hiçtir ve varlıkları yok edilmiştir. Ne zaman geçmişte kalmak istesen gelecekten uzaklaşırsın. Geri dönüş yok, bilerek.. Deli Dumrul, bugünlerde… Anıların geçidinden geçiyorum… Her adım başka bir an, her adım bir özlem… Geçmiş yerine huzur buluyorum. Güne şükretmek için… Günümün artan stresinde boğuluyorum… Gel kurtar beni ah geçmiş… Yine o mutlu günlere dönelim… Kirli gömlekler, gevşek kravatlarla dolaşalım… Yakalayalım onları. Durak görevlisi, geçmişim… Okul çıkışı… Arada bir kaçalım… Piknik yapalım seninle geçmişim… İlk el temasıyla başlayan dudak aşkını deneyelim… Bir nevi soygun (gelecek) İnsanların zamanını boşa harcamak. Geçmişe ihtiyacım yok, diye düşünüyordum, bir çocuk gibi.Geçmişin bana ihtiyaç duyabileceği aklıma gelmemişti. ” hayatın görülebilen ama dokunulamayan kısmı. Aslında değişkendir.Çünkü geçmişte yaşadığımız olayları şimdiki zamanın algılarıyla değerlendiririz. Bir zaman önce kötü olarak yad ettiğimiz bazı olayları, bir süre sonra gülümseyerek iyi olarak yad edebiliriz.Değişkendir,Çünkü biz değişkeniz. Yaşadığımız her gün bir önceki günden farklı bir insan haline geliyoruz. Bu farklı insan da geçmişi ve geçmişte yaşananları farklı olarak değerlendiriyor. Diğer yazılarımı okumayı ihmal etmeyin..

Yazar Hakkında
Toplam 270 yazı
Üzgün Kiraz
Üzgün Kiraz
Yorumlar (2 yorum)
İçimde Kalacağına
İçimde Kalacağına Yanıtla
- 6:51 pm

Elinize sağlık. Katılıyorum, geçmiş değişken ve gelecek, hatta şimdi de… Çünkü onlara bakan gözler, gözlerimiz hep değişmekte.

    Üzgün Kiraz
    Üzgün Kiraz Yanıtla
    - 7:06 pm

    Geçmiş gölge gibi gelecek ise Güneş..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

×

Bir Şeyler Ara